26 Şubat 2013 Salı

GÜNEYSINIR BAŞKA GÜZEL ( Mustafa EROL)

GÜNEYSINIR BAŞKA GÜZEL

Her karışı cennet kokar yurdumun.
Ama, Güneysınır bambaşka güzel…
Doğduğu yerdir babamın, annemin.
Ecdat diyarı Güneysınır başka güzel.

Güneysınır’ın önce Elmasun’du adı.
Elmanın, üzümün bizimle bilindi tadı.
Bir süre de Güneybağ oldu yâdı,
Ecdat diyarı Güneysınır başka güzel.

Otobüs Hakalmaz’lardaydı bir tek.
Kaldıran’da pek çok olurdu köpek.
Ne güzel bal olurdu, petek petek.
Ecdat diyarı Güneysınır başka güzel.

Yemeklerine doyum olmaz, hele sarması..
Sabah kahvaltısındaysa ekmek dürmesi.
Tüm ülkeyi dolaşır, Kontur Firması.
Ecdat diyarı Güneysınır başka güzel.

Hem dağ vardı Elmasun’da hem ova.
Elmasun adını yaşatmaktır dava..
Köyümü anınca bile bulurum deva.
Ecdat diyarı Güneysınır başka güzel.

Mustafa EROL

Manavgat İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü

3 Aralık 2010 Cuma

‘Güneysınır’ın tanıtılmaya ihtiyacı var’



02 Aralık 2010 Perşembe 16:14

Güneysınır Kaymakamı Mustafa İlhan ilçe olarak önemli bir tarihi geçmişe ve doğal güzelliklere sahip olmalarına rağmen yeterince tanıtılmadığından ilgisiz kaldığını söyledi.
Merhaba Gazetesi ve Konya Televizyonu olarak her ay yaptığımız ilçe gezilerimizin bu ayki durağını Güneysınır ilçesi oluşturdu. İlçede ilk olarak Kaymakam Mustafa İlhan beyi makamında ziyaret ederek ilçenin tanıtımı konusunda söyleşi yaptık. “Bir ilçenin gelişmesini ve dışarıya açılmasını istiyorsanız tanıtımına önem verecekseniz. İlçemizin bu alanda bir eksikliği vardı. Sizler bu anlamda bizlerin sesi oldunuz. İlçemize hoş geldiniz. Böyle bir çalışmaya ilçemizi de kattığınız için çok teşekkür ederim” dedi.

Sayın İlhan, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Ben 1980 Karaman Ermenek doğumluyum. Lise eğitimine kadar Karaman Ermenek’te okudum. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden 2003 yılında mezun oldum. 5 yıllık Merkez Bankası deneyiminden sonra kaymakamlık mesleğini yapmaya başladım. Geçen yıl bu işe başladım. Yaklaşık üç aydır Güneysınır ilçesinde görev yapmaktayım. Güneysınır ilçesini Ermenek’e yakın olması hasebiyle ben tercih ettim. Güneysınır’ın ağız yapısına, kültürüne, insanına yakın olması nedeniyle buraya daha verimli olabileceğimi düşündüm. Bu anlamda da tercihimi isabetli yapmış olduğumu düşünüyorum.
İlçenizin tanıtımını yapmak isterseniz neler söylersiniz?
Güneysınır, Konya ilinin bir ilçesidir. Konya’ya 75 kilometre uzaklıktadır. Osmanlı döneminde Karasınır ve Elmasun olarak bilinen köyler idi. Ayrıca Elmasun, 19. yüzyılda Batılı coğrafyacılar tarafından hazırlanan çeşitli haritalarda, örneğin Tallis tarafından yayınlanan 1851 tarihli Asia Minor haritasında gösterilmektedir. Her iki köy cumhuriyet döneminde önce Bozkır ilçesine bağlı iken 1955 yılında Çumra ilçesine bağlanmıştır.
Güneysınır tarihi itibariyle Selçuklulara kadar dayanıyor. Ondan öncesinde Anadolu’da ilk yerleşim yerlerinde olduğu gibi burada da Hüyükler var. Güderesin höyüğünden ismini almıştır. Bilinen en eski yapı Gülağaç köyündeki 800 yıllık geçmişi olan Ak türbedir.
Güneysınır 1990 yılında iki beldenin birleşmesi ile belediye olmuştur. Güneybağ’ın güneyi, Karasınır’ın sınırı alınarak ilçeye ismi Güneysınır olarak verilmiştir. 20 yıllık tarihine baktığımız zaman ilçe olarak, nüfusunun azaldığını ve göç verdiğini görüyoruz. Şu an köyleri ile birlikte 10 bin 700 nüfusu var. Bu nüfus maalesef giderek erimektedir. Biz bu nüfusu kaybetmemek için projeler üretiyoruz. Gençlerimizi, çalışanlarımızı burada kalmaları için ikna etmeye çalışıyoruz.
Güneysınır’ın 12 köyü ve 2 beldesi var. Ulaşım açısından çok ideal bir yere sahip. Konya’ya 70, Karaman iline 40 kilometre uzaklıktadır. Bu avantaj olarak gördüğümüz husus, dezavantaj da olabilmektedir. Çünkü bu tür yerlerde kimsenin mahrum kalma riski olmadığından dolayı buraya misafirhane veya otel gibi bir yatırım yapılmıyor. Çok fazla yatırım yapılmıyor. Büyük yerlere yakın olmanın dezavantajını da yaşıyoruz. Biz bunu tekrar avantaja çevirmek yönünde projeler üretiyoruz.
İlçenin ekonomisi nasıl?
Burada ekonomik hayat tarım ve hayvancılıkla kendisini sürdürüyor. Arazimizin yüzde 80’inde tarım yapılabilmekte. Yalnız tarım arazilerimizde sulu tarıma yönelik projeler üretmeye çalışıyoruz. Çünkü sulu tarımın getirdiği ekonomimize kazandırdığı şeylerin çok fazla olacağını düşünüyoruz. Güneysınır’da eskiden çok fazla revaçta olan ama şimdilerde önemini kaybeden bağcılık var. Ben halen bağcılığın önem arz ettiğine inanıyorum. Kaymakamlık olarak da bağcılık konusunda vatandaşlarımıza teşvik veriyoruz.
İlçenin köyleri veya diğer yerleşim alanlarının durumu nasıl?
Köylerimizde alt yapı konusunda şu an sorunsuz diyebilirim. Yolsuz, elektriksiz asfaltsız, susuz köyümüz yok. İki tane köyümüzde baraj göletimiz var. Bu baraj göletlerimizden sulu tarıma dönük nasıl istifade edebiliriz diye düşündük ve damlama sulama projesinde karar kıldık. Özellikle bir tane göletimizin doğası itibariyle de çok temiz bir çevresi var. bir yıllık bir mazisi olmasına rağmen orada güzel bir görüntü oluştu. Şu ana kadar hiç görmediğimiz kuşlar burada görülmeye başlandı. Biz bu kuşları gördükçe fotoğraflarını çekerek cinslerini tespit etmeye çalışıyoruz. Burası kısa bir süre sonra bir kuş cenneti olacaktır. Şu anda göletlerimizde balık yetiştiriliyor. Yaklaşık 4 ay önce 45 bin civarında yavru balığı bu göletimize bırakmıştık. Şu anda her birinin boyu yaklaşık 50 santimetre oldu. 1 kiloya kadar varan aynalı sazan balıklarımız var. Yaklaşık 6–7 ay süreyle bir avlanma yasağı koyduk. Bu yasak neticesinde her birinin 8–10 kiloya kadar çıkacağını düşünüyoruz.
İlçenin sanayisi nasıl neler üretiliyor?
İlçemizde küçük çapta tarım aletleri üretilmekte olup Türkiye genelinde pazarlanmaktadır. Başlıca imal edilen tarım aletleri; Atkı, Tırmık, Anadut, Mikser, Römork, Patoz, Helezon dur. Ayrıca Güneş enerji sistemleri de imal edilmektedir. İlçe merkez nüfusunun yüzde 20’lik kısmı bu işlerden geçimini sağlamaktadır. Yılda 200 bin parça ürün imal edilmektedir. Türkiye ihtiyacının yaklaşık yüzde 50’sini Güneysınır karşılıyor. Yaba, atkı, tırmık adı altında üretilen tarım aletlerini doğudan batıya kadar tarımın yoğunlukla yapıldığı bölgelerde kullanılıyor. Biz hatta şöyle bir şekil geliştirdik, sizin aracılığınızla bunu da paylaşmak isterim. Bunun fazla bilinmediğini düşünüyoruz ve bilinir hale getirmek için Guinness rekorlar kitabına girecek boyutlarda bir yaba üretmeyi düşünüyoruz. Bunu ışıklandırıp, Güneysınır’ın giriş kısmında görülebilecek bir yere dikip, bunu Güneysınır’ın sembolü yapmayı istiyoruz. Bunu bilinir hale getirdiğimiz zaman yüzde 50’lik pay artacaktır. Bu da ilçe ekonomimize daha çok katkı sağlayacaktır.
İlçemizde ayrıca Terzilik, Kunduracılık, Marangozluk, Kaynakçılık gibi küçük zanaat sahipleri merkez ve çevre köylerin ihtiyaçlarını karşılamaktadır. İlçemizde 2 adet un fabrikası, 4 adet petrol istasyonu, elektrik trafo merkezi vardır. Ayrıca Hadim ilçesi ile idari bağlılığı hususunda anlaşmazlığın devam ettiği Göksu elektrik üretim santrali mevcuttur.
İlçenin eğitim ve sağlık durumu nasıl sıkıntılar neler?
İlçemizde 13 okulumuz var. Güneysınır’ın merkezinde 3 ilköğretim okulu ve birçok programlı lise var. Bir tane dershanemiz var geçen sene bir girişimcimiz açtı. Dershanenin de kalıcı olacağını ve Güneysınır’a faydalı olacağını düşünüyorum. Güneysınır halkı eğitime meraklı ve birçok öğrenciyi sadece Güneysınır merkezinde değil, Konya’nın da çeşitli okullarında eğitime gönderiyor. Halk, bütçesinin büyük bir bölümünü eğitime harcıyor. Konya’da eğitim alan öğrencilerimizin üniversitelerde de güzel yerlere geleceğine inanıyorum
Bizim Güneysınır’da aile toplum sağlığı merkezimiz var. Maalesef 2007 yılında toplum sağlığı merkezimiz devlet hastanesi statüsünü kaybetti. O da şundan kaynaklanıyor, devlet hastanesi statüsünde olmak için belli sayıda yatak sayısına sahip olmak istiyor. Biz ek binayla yatak kapasitesini artırıp tekrar burayı devlet hastanesi statüsüne getireceğiz. Dolayısı ile bütün küçük ilçelerde olduğu gibi burada da yaşanan doktor problemini böylece çözeceğiz.

Güzellikleri saklanmış bir ilçe Güneysınır



02 Aralık 2010 Perşembe 16:15

Güneysınır Belediye Başkanı Ahmet Demir, ilçede sayısız tarihi ve doğal güzellikler olmasına rağmen yeterince anlatılmadığı için gün ışığına çıkarılamadığını söyledi.
Güneysınır ilçesine yaptığımız ziyarette ikinci durağımız Belediye Başkanı Ahmet Demir’in makamı oldu. Demir ile yaptığımız söyleşide ilçenin birbirinden güzel değerleri ile tarihi ve doğal güzelliklerinin keşfedilmeyi beklediklerini öğrendik. İlçenin tanıtımı konusunda Kaymakam Mustafa İlhan ile aynı düşüncede olduğunu ifade eden Demir, ilçenin bundan sonra daha geniş kitlelere tanıtımını sağlamak ve tüm güzellikleri gün ışığına çıkartmak için ne gerekiyorsa yapacaklarını söyledi.

Sayın Başkanım öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
1972 doğumluyum, evli ve üç çocuk babasıyım. 2001 yılında AKP’nin kurucu ilçe başkanı oldum. 2008’e kadar bu görevimi sürdürdüm. 2009 yılında aday oldum ve bu görevi halen yürütüyorum. Merhaba Gazetesi ve Konya Televizyon ekibine ilçemizin tanıtılmasına imkan sağladığı için teşekkür ediyorum.
Güneysınır nasıl bir yer ve özellikleri neler?
2009 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine göre Toplam İlçe Nüfusu 10 bin 766, Güneysınır Merkez Nüfusu ise 4 bin 908’dir. İlçe Toros Dağları’nın eteklerinde kurulmuştur. Tepeliklerinde ormanlar ve yaylalar aşağılarda geniş ovalar vardır. İlçe ormanları ardıç, meşe, çam, diken ağaçlarıyla ovaları ise bereketli tarım arazileriyle kaplıdır. İlçenin yerleşimi sıradağların bitiş noktasıyla ovanın başlangıç noktasındaki bölgededir. Bu nedenle ilçede dağ, orman, ova gibi her türlü doğal yapı bulunmaktadır.
Belediye olarak çalışmalarınız neler?
Belediyemizi biz devraldığımızda bir önceki dönemde var olan projeler vardı halen onları yürütüyoruz. İki mahalle arasındaki 7 kilometrelik yolu kenarlarından genişleterek, Karayolları Bölge Müdürlüğü ile yeniledik. Güneysınır’da 7 bin 300 metre kanalizasyon, 3 bin 500 metre içme suyu ilave hattı yaptık. Karasınır Mahallesi’nde daha önceden sel suları yolları bozuyordu. DSİ ile ortaklaşa bir kanal açarak, suyu mahalle dışına tahliye ettik. Ayrıca, bizim içme suyu şebekemiz, 8 kilometre uzaklıktan geliyor. Onun için geçen sene yine DSİ ile ortak bir çalışma başlattık. Maliyetimizi düşürecek bir cazibeli su getirdik.
İki mahalleye hizmet nasıl gidiyor?
Biz yöneticiler Karasınır ve Güneybağ beldelerinin birleşmesi ile oluşan Güneysınır ilçesinde her iki mahalleyi ve yeni mahallemizi birlikte kalkındırmanın derdindeyiz. Bir hizmet yapacaksak, bunu halkın eşit şekilde yararlanacağı gibi tasarımlamak zorundayız. Bunu yapmaya çalışıyoruz. Mahalleler arasında bir ayrım yapmıyoruz.
İlçede tarım ne durumda ve tarımsal alanda beklentileriniz neler?
Güneysınır denince akla hayvancılık ve tarım geliyor. Zaten ekonomimiz bu yönde. Sanayi tesislerimiz de bu konu üzerinde yoğunlaşmış bulunuyor. Şu an DSİ ile görüşmelerimiz devam ediyor. Bizim arazimiz kıraç, KOP’tan yararlanabilmeye çalışıyoruz. Bundan inşallah olumlu netice alacağımıza inanıyoruz. Güneysınır arazisinin tapulaştırılması yapıldı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da katılımı ile tapu dağıtımını yapmıştık. KOP’un hattından birisi Güneysınır’a uğramalı. Mali olarak bunu biz karşılayabilecek güçte değiliz. Bunun için siyasilerimizi devreye sokmaya çalışıyoruz. Tarımda en önemli sorunumuz sulama. İlçemiz sınırlarında yer alan Göksu Şelalesinden Konya Ovasını Sulama Projesine ilçemizin de en kısa sürede dahil edilmesi gerekmektedir. Verimli topraklara sahip olmamıza rağmen sulama sorunu nedeniyle çiftçilerimiz yeterince ekonomik değer elde edememektedirler. KOP Projesi Eylem Planına ilçemizin dahil edilmesi halkımızın en büyük hayalidir.
Belediye olarak projeleriniz ve sorunlarınız neler?
Geçen yıl Mevlana Kalkınma Ajansı’na bir pazaryeri projesi sunduk ama maalesef gerçekleşmedi. Her üç mahalleyi birleştirmek için ilçe merkezine bir tane kapalı pazaryeri yapmamız gerekiyor. Bunu inşallah önümüzdeki yıllarda başaracağız. Bu sayede her üç mahalle de birleşmiş olacak. Haftanın belli günleri mahallelerde pazar kuruluyor.
Bunun yanında benim bir hedefim de önümüzdeki üç yıl içerisinde Güneysınır’da asfaltsız yol bırakmamak. Bunun için de gerekli müteahhitlerle görüşüyoruz. Yaklaşık 900 bin TL civarında bir maliyet çıkarıldı bize. Üç seneye bölüp eşit şekilde yapma planımız var. Bütçemiz yok ama bu şartlar içerisinde başarabileceğimize inanıyoruz.
Personel giderlerimiz şu an 63 bin TL. Ama bu ay bize gelen 52 bin TL. İller Bankası’na biraz borcumuz var. Bundan dolayı yüzde 40 kesinti oluyor ödeneklerden. Mevlana Kalkınma Ajansı içinde kesinleşmiş bütçemizin yüzde 1’ini veriyoruz. MEVKA’dan beklediğimizi almaya çalışıyoruz inşallah alırız.
Önümüzdeki dönem hedefleriniz neler?
Bu benim bahsettiğim şeylerin hepsi projelerimizden sadece bazıları. Aslında kafamızda tasarladığımız çok sayıda proje var ama bütçemiz yok. Şöyle de bir durum var, bir şeyde kararlı olduktan sonra Allah bir kapı açıyor. Bir yerden bir kapı açılıyor giderleri karşılayabilmek için. Her zaman yakınıp durmakla olmuyor bu işler. Sürekli koşturup duruyoruz, çünkü bu insanlar bize destek vermiş, gönül vermiş. Bunların yüzünü kara çıkarmamak lazım. Buraya oturup oturup gitmenin bir mantığı yok. Biz uğraşıyoruz, başarmaya çalışıyoruz. Ne yapıyorsun diye sorulduğunda bir dokunup bin ah işitmeye gerek yok. Bizim yanıp yakılmamız bir şey değiştirmiyor. Bu bize bir şey kazandırmıyor. Elbette ki sorunları anlatmak lazım ama her zaman her yerde yakınmakla da olmaz. Ben civardaki belediye başkanı arkadaşlarımıza da bunu tavsiye ediyorum. Bütün belediyelerimizin ve beldelerimiz sorunları var. Ama sorunları çözmek için biz belediye başkanlığına geldik. Kıt kaynakları en iyi şekilde kullanmak zorundayız

Güneysınır ilçesinin gönüllü turizm elçisi



02 Aralık 2010 Perşembe 16:22

Güneysınır ve Köyleri Eğitim Kültür Sanat Kalkınma ve Yardımlaşma Derneği (GÜN-KÖY-DER ) Başkanı Seyfullah Gümüşok ile Güneysınır’ın tarihi, kültürü, köyleri ve dernek çalışmaları ile ilgili söyleşi yaptık.
Dernek olarak ilçenin tanıtımı ve sorunlarının gündeme getirilmesi konusunda önemli hizmetler yaptıklarını ifade eden Gümüşok, tüm Güneysınır halkının elbirliği içinde olmalarını istedi.

* Öncelikle sizi ve bölgenizi kısaca tanıyabilir miyiz?
– Güneysınır – (Ayas) Avcıtepe köyünde doğdum. 2000 yılında Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldum. Yüksek lisansımı Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme – Yönetim Organizasyon Bilim Dalında tamamladım. AB projeleri, Kişisel Gelişim, Eğitim ve Danışmanlık alanında faaliyet gösteriyorum.
Bölgemiz; Güneysınır ilçesi, Aydoğmuş (Dorla) ve Alanözü (Bardas) beldeleri, Ağaçoba (Durayda), Avcıtepe (Ayas), Gürağaç (Armusun), Habiller, Karagüney (Ağras), Kayaağzı, Kızılöz, Kurukavak, Mehmet Ali, Ömeroğlu (Kuzören), Örenboyalı, Sarıhacı köyleri olmak üzere bir ilçe 2 belde ve 12 köyden oluşmaktadır.
* Genelde dernekler sadece bir köyü veya ilçeyi temsil edecek şekilde kurulur. Sizin böyle geniş bir alanda bölgesel bir dernek kurma fikri nerden ortaya çıktı?
– Biz aile olarak 20–25 yıl önce Konya’ya göç etmiştik. Köy ve ilçemizle fazla bir ilişkimiz yoktu. 2005–2009 yılları arasında S.Ü Güneysınır Meslek Yüksek Okulu’nda öğretim görevlisi olarak görev yaptığım sürede ilçemizi, köylerimizi ve halkımızı daha iyi tanıma imkanı buldum. Onların sıkıntılarını ve yaptıkları hayat mücadelesini gördüm. İlçe halkımızın samimi tavırları beni çok etkiledi ve konuyu Konya’da bulunan Güneysınırlı akademik hocalarımızla, iş adamlarımızla ve büyüklerimizle paylaştım. Böyle bir derneğin kurulmasının çok uygun olacağını düşünerek derneğimizi kurmaya karar verdik. Derneğin uzun vadeli bir çalışma içinde olması, katılımın daha fazla olması ve bölgesel bir çalışmayı içine alması için Güneysınır belde ve köylerini kapsayacak şekilde dernek tüzüğünü oluşturduk. Hocalarımız ve iş adamlarımızın katılımı ile birlikte derneğimizi 2007 yılında kurduk ve bu tarih itibari ile faaliyetlerine devam etmektedir.
* Derneğinizin tüzüğünde belirtilen faaliyet alanları nelerdir? Dernek olarak yaptığınız faaliyetler hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
– Derneğimiz başta eğitim ve kalkınma olmak üzere sanat, kültür ve yardımlaşma alanında faaliyet göstermektedir. Eğitim olarak ilçemizde ilk kez Güneysınır Kaymakamlığı Halk Eğitim Müdürlüğü ile ortaklaşa Girişimcilik ve Müşteri İlişkileri Konulu iki eğitim düzenledik. İlçemizde ilk kez böyle bir çalışmanın olması önemliydi. Yılda bir defa Güneysınırlı bürokrat idareci, kanaat önderlerini ve ilçede bulunan Kaymakam, belediye başkanı ve idari amirlerimizi bir araya getirerek toplantılar düzenliyoruz. Güneysınır ilçesi ve köylerinin sıkıntılarını ortaya koyarak rapor haline getiriyoruz. Ortaya konulan problemleri de elimizden geldiğince çözmek için gayret sarf ediyoruz. Yardımlaşma olarak maddi durumu gerçekten iyi olmayan öğrencilerimize burs imkanı sağlıyoruz. Zaman zaman köylerde muhtarlarımızı ziyaret ederek bilgi paylaşımı yapıyoruz, sıkıntılarını öğrenip bu sıkıntılarını ilgili makamlara iletmeye gayret ediyoruz. Muhtarlarımız ile bölgenin kalkınması için ortak projeler üretmeye çalışıyoruz. Daha önceki dönemde kırsal kalkınma ile ilgili Mevlana Kalkınma Ajansına bazı muhtarlarımız ile birlikte bir proje vermiştik fakat o dönemde projenin çok olması nedeniyle bizim projemiz geçmemişti, bu tür projeler yazmaya devam edilecektir. Geçen haftalarda Mevlana Kalkınma Ajansı’nın teknik destek programı kapsamında Güneysınır Esnaf ve Sanatkarlar Odasının ve Güneysınır Kaymakamlığının organize ettiği “Güneysınır Markalaşıyor” eğitim programı neticesinde Güneysınır esnafının markalaşma ve kurumsallaşmasına katkı sağlamak amacı ile 15 esnafımıza kurumsal kimlik bağlamında logo ve logotype çalışmaları ücretsiz olarak takdim edilmiştir. Güneysınır esnafının internet ortamında yer alması için www.rehberturk.com internet portalı ile anlaşılarak ilçe esnafımızın internette ücretsiz olarak ürünlerini sergilemeleri sağlanacaktır. Derneğimiz tüzüğünde belirttiği faaliyet alanlarında çalışmalarına devam etmektedir.
* Bölgenizde çiftçilerin tarımsal yönde eğilimleri nasıl?
– İlçe ve köylerimizde genelde kuru tarım yapılmakta ve daha çok arpa, buğday ve nohut ekilmektedir. Son zamanlarda meyveciliğe doğru çok hızlı bir eğilim başladı. Daha çok badem, ceviz, elma ve benzeri meyveler yetiştirilmesi konusunda köylerimize ciddi yatırımlar yapılıyor. Buda bizi sevindiriyor ve gururlandırıyor.
* İlçede yerel yönetimlerle ilgili neler söyleyebilirsiniz?
– İlçe merkezimiz 3 mahallenin (Karasınır, Güneybağ ve Emirhan mahallesi) bir araya gelmesi ile ilçe olmuştur. Daha sonra Mevlana Mahallesi de eklenerek dört mahalle olmuştur. Dört mahalle geniş bir alana yayılarak kurulduğu için yerel yönetimlerin hizmet götürmesinde çoğunlukla sıkıntılar yaşanmaktadır. Özellikle adrese dayalı nüfus sayımından sonra belediyenin gelirleri ciddi oranda düşmüş daha önceden kalma trilyonluk borçlardan dolayı da kesintiler olmakta buda ilçe ve belde belediyelerin elini bağlamaktadır. Bu sorunlarda halka götürülecek hizmet oranını hem yavaşlatmakta hem de düşürmektedir. Sonuçta halk mağdur olmakta ve ilçede sıkıntılar yaşanmaktadır. Sivil Toplum Kuruluşu olarak bizler hükümetin özellikle borçlu belediyeler konusunda çok acil bir düzenleme yapmalarını arzu ediyoruz.
Ama belediyelerden de zor şartlarda da olsa beklenenin üstünde bir hizmet yapmaları için gayret etmelerini ve yeni açılımlar ortaya koymalarını bekliyoruz. Gayret ederlerse bunu başarabileceklerinden şüphemiz yoktur.
* Güneysınır Meslek Yüksek Okulunda öğretim görevlisi olarak görev yaptığı söylediniz. Diğer ilçelerde olduğu gibi Güneysınır MYO öğrencileri ilçeye ekonomik anlamda bir katkı sağlıyorlar mı?
– Mutlaka sağlıyorlar. Fakat bir eğitimci olarak gerek ilçemizde gerekse diğer bölgelerde öğrencilerin sadece bir kazanç kapısı olarak görülmelerine karşıyım. İlçemizde gelen öğrencileri bir misafir gibi görerek onlara ev sahibi bakış açısı ile bakarak hareket edersek ve onları bir kültür elçisi gibi değerlendirirsek uzun vadede öğrencilerimizin bize çok değerli şeyler bırakacağına inanıyorum. Öğrencilerimize sadece kısa süreli kâr düşüncesi ile bakarsak ilişkiler geçici oluyor ve iki tarafın da memnuniyet derecesi düşmüş oluyor. Öğrencilere bir misafir gözü ile bakılırsa dostluk derecesine varılan bir diyalog kurulmuş olur. İlçemizde bunu çok iyi yapan esnaflarımızı tanıyorum, öğrencilerimizin ailelerine vermiş olduğu güvenden dolayı çocuklarının bir sıkıntısı olması durumunda aileler gönül rahatlığı ile esnaf arkadaşlardan yardım isteyebilmektedirler. Bu da gerçekten ilçemiz açısından anlamlı ve takdir edilecek bir durumdur diye düşünüyorum.
* Köylerinizdeki faaliyetlerden ve varsa problemlerden kısaca bahsedebilir misiniz?
– Bu sorunuzu köylerimizin isimlerini tek tek söyleyerek cevaplamak isterim. Ağaçoba köyü daha çok meyvecilik üzerine çalışmalar yapıyor ve damlama sulama sistemi konusunda sıkıntılar yaşandıkları açıklanıyor. Avcıtepe (Ayas) köyü kırılgan badem ve ceviz üzerine ciddi yatırımlar yapıyor, fakat yüz yıldır su problemi bir türlü çözülemedi. Şu anda köyde bir damla içecek su yok. İlçeden tankerle su çekilerek su sorunu çözülmeye çalışılıyor. Bu da sağlık problemleri ile köylüleri karşı karşıya getiriyor. Kaymakamlığımızın ve il meclis üyelerimizin gayreti ile ihale sonucunda 5 kilometreden su getirilerek bu sorun çözülecek. Fakat bununda elektrik sistemi ile depoya aktarılacağı için suyun tonunun köylüye maliyetinin 11 TL olacağı tahmin edilmektedir. Bizim Konya merkezde tonunu yaklaşık 1 TL’ye tüketirken Avcıtepe köylüsünün tonunun 11 TL’ye su ödemesi daha doğrusu elektrik ödemesi ne şekilde sağlanacak bilinmiyor. Gürağaç’da (Armusun) Avrupa’dan gelen gurbetçilerimiz olması nedeniyle çok hızlı bir inşaat yapımı var fakat kanalizasyon sorunu bir türlü çözülemedi. Habiller köyünde meyvecilik hızla ilerliyor, çünkü burada su sorunu yok ayrıca çiftçiler damlama sulama sisteminin avantajlarını bildikleri için bu alanda yatırımlar yapıyor. Karagüney (Ağras) köyü kendi yağı ile kavrulmaya çalışıyor, meyvecilikte yeni açılımlar yapmaya çalışıyor. Kayaağzı köyünde merkeze kilitli taş yapılıyor köye ayrı bir güzellik geliyor. Kızılöz köyünde göletin olması bir avantaj olarak değerlendiriliyor burada da damlama sulama sistemi kullanılıyor. Kurukavak köyü kendi kaderine terkedilmiş gibi görünse de iyi niyetli halkı sakin bir şekilde hayatlarını sürdürüyor, Karagüney köyü gibi kendi yağı ile kavrulmaya çalışıyor. Mehmetali köyünde Ingıllı Boğazda yapılan barajla sebze ve meyve konusunda ürünlerinin çeşidinin çok artacağını ifade ediyorlar. Ömeroğlu (Kuzören) köyünde nebi muhtar elinde resmi evraklarla oradan oraya koşturarak köye, özel idareden fidan almaya çalışıyor bu gayretle devam ederse bu işi başaracağı kesin gibi görünüyor. Örenboyalı köyünde de Habillerdeki gibi su sorununun fazla olmaması nedeniyle meyvecilikte bir ilerle kaydediliyor hatta Konya’da ikamet eden bazı köylülerin köyde bahçe oluşturdukları biliniyor. Sarıhacı köyü Göksu şelalesine yakın olmanın ve temiz bir havaya sahip olmanın avantajını yaşarken ürettikleri ürünleri ilçeye ve Konya’ya ulaştıramamanın sıkıntısını yaşıyor. Bu anlattıklarımıza ek olarak Güneysınır Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği köylere birçok hizmet götürmekte ve vatandaşın her türlü sıkıntısını çözmeye gayret etmektedir. Fakat bütçenin yetersiz olması, hizmetleri bir noktada kilitleyebilmektedir.
* Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
– Güneysınır’ın kalkınması demek Türkiyenin kalkınması demektir, çünkü Güneysınır gerçekten her yönden Türkiye’ye örnek oluşturabilecek nitelikte özellikler taşıyor ve kalkınma ve gelişme potansiyeli en yüksek ilçelerimizden biridir. Güneysınır kalkınması ile Türkiye’de birçok bölge Güneysınırı model alacaktır. “Birlikten kuvvet doğar, yeter ki sizde varım deyin” sözü ile Tüm Güneysınırlı hemşehrilerimizi saygılarımı sunuyorum. Ayrıca bölgenin İlk ve Tek İnternet Gazetesi Güneysınır Havadis Güneysınır İlçesi ve Köylerindeki haberleri yurt içi ve yurtdışındaki hemşehrilerine www.guneysinirhavadis.com duyurarak bölgenin kitle iletişim aracı olma özelliğini taşıyor. Bölgede ilgi ile izlenen Güneysınır Havadis, hemşehrilerimizden gelecek haberleri yayınlamak için her zaman hazır Tüm Güneysınır halkından kendilerine destek olmalarını istedi. Merhaba gazetesi olarak size de böyle bir çalışmayı Güneysınır ilçesi ve köylerine kazandırmanızdan dolayı derneğimiz adına teşekkür ederim.

Güneysınır keşfedilmeyi bekliyor


Güneysınır’ın tarihi değerleri keşfedilmeyi bekliyor
02 Aralık 2010 Perşembe 16:20

Güneysınır tarihi yerleşim bölgesi, doğal güzelliği, şelaleleri, yaylaları ve mağara gibi doğal oluşumları ile zengin bir yer olmasına rağmen yeterli tanıtım yapılamaması nedeniyle turizm açısından hak ettiği yeri alamamıştır.
İlçe Kaymakamı Mustafa İlhan, tarihi ve doğal güzellikleri ile Konya’nın şirin ilçeleri arasında yer alan Güneysınır’ın tanıtımı için ellerinden gelen her imkanı değerlendireceklerini söyledi. İlçenin görülmeye değer tarihi değerleri konusunda bilgi veren İlhan, bunların başında her ne kadar yer olarak Hadim’de olarak bilinse de kendi sınırları içerisinde olan Göksu Şelalelerinin geldiğini söyledi.

Göksu Şelaleleri
Göksu Şelaleleri ilçenin hudutlarında olup Şelalelere giden yol ilçemizden geçmektedir. Göksu şelaleleri bir doğa harikası olup görülmeye değer yerlerdendir.
İlçemizde tarih öncesi devirlerden kaldığı düşünülen iki adet höyük bulunmakta olup bunların tarihi ile ilgili henüz tam bir çalışma yapılamamıştır. Bu höyükler halk arasında “Güdelesin Höyüğü” ve “Gavur Höyüğü” olarak adlandırılmaktadır. Güneysınır ilçesinin yüksek kesimlerinde bulunan yaylaların temiz havası, suyu, doğal yapısı ve çam, ardıç, meşe gibi ağaçlarla kaplı olması nedeniyle birçok kişi tarafından dinlenmek için tercih nedeni olmaktadır. Bu yaylaların en önemlileri Akkışla Yaylası ve Kent Yaylasıdır.
Güvercinlik mağarası
Güneysınır İlçesi’nin Güneybağ Mahallesi’nden rehber alınarak mağaraya gidilmektedir. İlçemizde birçok mağarada bulunmakta olup bunların en önemlisi Güneybağda bulunan Güvercinlik Mağarasıdır. Güneysınır Güneybağ Mahallesinde bulunmaktadır. 1090 m. rakımda bulunan dikey mağara -130 metre derinlikte yer almaktadır. Mağaranın salon kısmı 346 metre uzunluğundadır. Mağara iki kısımdan oluşmaktadır. Birincisi fosil özellik gösteren ve sırayla yaklaşık 40, 25, 20, 30 m'lik inişleri içeren dikey kısım; diğeri ise salon kısmıdır. -130 metrede yer alan dev salonun tabanı çamur ve yarasa gübresi ile kaplıdır. -130 metre inildikten sonra ulaşılan salonun; Avrupa ve Türkiye'de dikey mağaralarda bulunan en geniş salon olduğu belirtilmektedir. Mağarada, perde oluşumlar, bayrak ve duvar sarkıtları, mağara sütleri gibi çok çeşitli oluşuma rastlanmaktadır. Mağara Araştırma Derneği (MAD) tarafından araştırması yapılarak haritalanmıştır. Mağara profesyonel mağaracılar tarafından gezilebilmektedir.
Güneysınır Alanözü Beldesinde Bin Yıllık Anıt Ağaç
İlçeye bağlı Alanözü beldesinde tescilli bin yaşın üzerinde bir anıt ağaç (Ardıç Ağacı) bulunmaktadır. Güneysınır İlçesine bağlı Alanözü beldesinde buluna anıt ardıç ağacının çevresini 13 kişi kollarını tamamen açarak ancak dolaşabiliyor. Taç çevresi 52 metre olan ağacın boyu 13 metre olarak ölçüldü. Kök uzunluğu ise 800 metreye kadar ulaşıyor. Anıt Ağaç halen tüm gösterişiyle ayakta duruyor.
Ak Türbe
Güneysınır İlçesi Gürağaç Köyündedir. Selçuklular zamanında inşa edilmiş olup günümüze kadar ayakta kalmıştır. 2007 yılında Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restarasyonu yapılmıştır.
Akkışla Yaylası Piknik ve Mesire Alanı
Güneysınır ilçesi Güneybağ Mahallesine 3 km. uzaklıkta bulunan 15 hektarlık alan içerisinde kurulmuş olan Akkışla Yaylası Piknik ve Mesire Alanı; gür ardıç ve diken ağaçları, doğal su kaynakları, havası, sakin ve dinlendirici ortamı nedeniyle ile piknikçiler tarafından en çok tercih edilen piknik ve mesire alanıdır. Akkışla yaylası piknik ve mesire alanında; çeşmeler, WC, piknik ocakları, spor sahası bulunmaktadır.
Kabakbaş Piknik Alanı
Güneysınır İlçesi Ağaçoba Köyünde bulunan Kabakbaş Piknik Alanı temiz havası, doğal su kaynakları, asfalt yolu ve görselliği ile piknikçiler tarafından en çok tercih edilen piknik alanlarından biridir. Kabakbaşta iki çeşme ve mescit bulunmaktadır. Yolu asfalttır.
Güdelesin Höyüğü
Güneysınır ilçesinin 3 kilometre doğusundadır. Kuzey eteklerinde kalkolitik malzeme olduğu bildirilmektedir. Tepe kesiminde ise Helenistik-Roma çanak çömleklerine rastlanılmıştır. GGD-KKB yönündedir.
Gavur Höyüğü
Güneysınır ilçe merkezinin 2 kilometre doğusunda yer almaktadır. 200 x 150 x 20 metre boyutlarındadır. İTÇ; MÖ 2. ve 1. binyıl; Roma - Bizans dönemi çanak çömlekleri bulunmuştur. Güney Doğu-Kuzey Batı yönündedir.
Kızılöz Göleti
Güneysınır İlçesi Kızılöz Köyünde bulunan Kızılöz Göleti.
Mehmetali Göleti
Güneysınır İlçesi Mehmetali Köyünde bulunan Mehmetali Göleti

Güneybağ’ın istediği tek şey gölet



02 Aralık 2010 Perşembe 16:19

Güneysınır ilçesinin ikinci büyük mahallesi olan Güneybağ Mahalle Muhtarı Memiş Elçiçeği, mahallenin sorunlarını dile getirdi.
Mahalle olarak gerek turizm gerekse tarım alanında önemli bir konumda olmalarına rağmen yeterince tanıtımlarının yapılmadığını ifade eden Elçiçeği, bunun için tüm mahalle sakinleri ile el birliği içinde çalıştıklarını söyledi. Üç dönemdir Güneybağ Mahallesi’nin muhtarlığını yaptığını ifade eden Elçiçeği, “Burada halk, çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşıyor. Çiftçiliğin gelişmesi için Akkışla yaylasının bulunduğu alanda bir gölet yapılması gerekiyor. Üç yıldan bu yana girişim içindeyiz ama maalesef bunu başaramadık. Çünkü ekonomik gücümüz yeterli gelmiyor. Buraya yapılacak göletle tarım alanlarından daha çok verim almaya başlayacağız, organik tarım uygulamaları daha da yaygınlaşacak. Alt yapı sorunu ortadan kalkacak. İçme suyu ile ilgili sorun ortadan kalkacak. Buraya yapılacak olan bir gölet sayesinde hem her türlü ürün yetişecek hem yağmur ve eriyen kar suları boşa akmayacak Akkışla yaylasında yapılacak olan gölette toplanacak” dedi.
Güneybağ mahallesinin turizm açısından önemli bir yer olduğunun altını çizen Elçiçeği, “Ama bu turizm potansiyelinin iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Akkışla yaylası, kent yaylası, uyuz suyu, Asurlardan kalma büyük bir yöremiz var. Güvercinlik mağarası var. Bunların gün yüzüne çıkması gerekiyor. Güneybağ mahallesi ile Karasınır mahallesinin Güneysınır ismi altında birleşmesinin ardından mahallemizin gelişimi daha da hızlandı, daha iyi kalkınmaya başladık. Kalkınma olarak şu an hemen hemen aynıyız. Aramızda rekabet yok, birlik var. Bizim olmazsa olmazımız bir kez daha özellikle söylemek istiyorum gölet. Burada su yok. Tarlaların sulanması için bu şart. Bizim halkımızın en büyük eksikliği bu. Ekonomik yönden başka zaten bir uğraş alanımız da yok. İl Genel Meclisi üyelerimizden istediğimiz bu sorunun meclis gündemine taşınması. Bu süreç biraz daha hızlanırsa iyi olur” diye konuştu.
http://www.merhabahaber.com/haber.php?id=35326
Merhaba Gazetesi 3 Aralık 2010 Merhaba Şehir eki

Abdullah Ak Akkışla Yaylasında yeniden hayat buldu


Yaylada yeniden hayat buldu
02 Aralık 2010 Perşembe 16:38

Merhaba Şehir ekinin Güneysınır durağında yolumuz ‘senatör’ olarak bilinen ve uzun yıllar Ankara’da üst düzey görevlerde bulunduktan sonra kalp rahatsızlığı nedeniyle memleketi Güneysınır’a geri dönen Abdullah Ak’ın Akkışla Yaylası’nda bulunan evine düştü.
‘Senatör’ Abdullah Ak’ın yaptığı kahveyi yudumlarken, neden senatör denildiğini ve Ankara’da hangi işlerle meşgul olduğunu sorduk. Kendisine gerçekleştirdiğimiz ziyaretten büyük memnuniyet duyan Abdullah Ak, eski Başbakanlardan Turgut Özal’ın danışmanlığını yaptığını, yine eski Başbakanlardan Adnan Menderes’in oğulları ile birlikçe çeşitli işler yaptığını, Tes-iş ve Türk-İş genel merkezinde üst düzey görevlerde bulunduğunu, kalp rahatsızlığı nedeniyle 11 yıl önce memleketi Güneysınır’a geldiğini söyledi.
Eşinin ölümünün ardından yalnız yaşadığını ve Akkışla Yaylası’nın kendisi için önemli bir yeri olduğunu belirten Abdullah Ak, “Ankara’da bulunduğum sıralarda kalp hastası olduğumu doktorlar teşhis etti. Uzun bir tedavi süreci geçirdim. Daha sonra doktorum, benim için yapabilecekleri her şeyi yaptıklarını söyledi. Stresten uzak, temiz, havadar bir yerde yaşamam durumunda iyileşme şansımın daha da yüksek olacağını söylediler. Düşündüm, tarif ettikleri yer, memleketim Güneysınır’daki Akkışla yaylasıydı. Orman Kanunu, buraya ev yapmak için izin vermiyordu. Fakat doktor raporu ile olunca izin verildiğini öğrendim. Doktorlar rapor verdi, ben de hemen buraya geldim ve kendime bir barınak yaptım. Yaz, kış demeden yılın dört mevsimi burada yaşamaya başladım. Başta biraz zorluk çeksem de sonraları alıştım, burası beni yaşama yeniden bağladı. İhtiyaçlarımı giderebilmek için haftanın belli günlerinde ilçe merkezine gidiyor, sonra yine ait olduğum yere yani Akkışla yaylasına geri dönüyorum. Burada her yer çamlık, çok temiz bir havası var. İnanır mısınız, ben burada yaşamaya başladıktan sonra kendimi çok daha iyi hissetmeye başladım. Her geçen gün daha iyi olduğuma inanıyorum” diye konuştu.
Akkışla yaylasında elektrik olmadığı için büyük zorluklar yaşadığını ifade eden Abdullah Ak, “AKP Konya Milletvekili Hasan Angı bir ziyaret gerçekleştirmişti. Ziyaretinde ona elektrik sorunumuzu anlattım. O da bana ne zaman yapılacağına varıncaya kadar söyledi. Sonra sağ olsun, aynen dediği gibi oldu. Günü gününe söylediği gibi elektrik direkleri dikildi. Hatlar çekildi ve elektrik verildi” dedi.